İSMET ÖZEL YAZILARI -18-
YENİ BİR SİYASİ PARTİ TUTAR MI?
Başlıktaki soruyu bana ilhâm eden olay Rus birliklerinin Yugoslavya'yı işgal eden "Batılı" askeri güce dahil edilmesi hazırlıklarıdır. Türkiye'de yeni bir siyasi partinin tutup tutmayacağı sorusunun Kosova'nın işgaliyle ne ilgisi var? İlgiyi fiilen "Dünya Sistemi" kurmuş bulunmaktadır.
Önce Türkiye'deki siyasi partilerle dünya sistemi arasındaki bağlantıya bakmak lâzım. Fark edilmesi gerekir ki ülkemizde etkinliğini sürdürebilen ve etkinliğini hissettirebilen bütün siyasi partiler Sistem'le Türkiye arasındaki ilişkinin dönüm noktalarına mahsus birer yadigârdır. Bahse konu ettiğimiz bağlantı şimdiye kadar üç aşama geçirmiştir: Sistem tarafından dünya siyasetinin istikametine müdahalesi sıfıra indirgenmiş bir Türkiye talep edilince Cumhuriyet Halk Fırkası ihtiyaca mebnî olarak doğdu. Adalet Partisi'ni doğuran etmen çok partili bir siyasi hayata geçilmediği taktirde Türkiye'nin meşru devletler topluluğunda yer bulamayacağı fikrinin o günlerde ülkenin iplerini ellerinde tutan zevata dünya sistemi tarafından telkin edilmesidir. Üçüncü ve nihaî aşamada Anavatan Partisi doğmuştur. Bu partiyi ortaya çıkaran etmen Türkiye'nin ekonomik işleyiş itibariyle sadece dünya sisteminin anaforunda hareket eden bir ülke olmaktan çıkarılıp malî denetimi dolaysız kılınmış bir ülke haline getirilmesidir.
Zikrettiğimiz üç partinin gelişmeler boyunca bir şekilden başka bir şekle girmiş olması veya Türkiye'nin dünya sistemiyle olan ikincil derecedeki bağlantıları yüzünden ortaya zikrettiklerimizden farklı ve meşkuk işlevde başka partiler ortaya çıkmış olması çoğu kez üç aşamada özgül işlevlerini yerine getirmiş üç partinin doğuş gerekçelerini gözlerden saklamıştır. Tıpkı sistemin iç işleyişindeki esasları bilmeyişimiz yüzünden Rusların neden Yugoslav topraklarında nüfuzunu hissettirmesine Batılı güçlerin itiraz edemeyişinin sebeplerinin gözlerden saklandığı gibi.
Gelelim Türkiye'de kurulacak yeni bir siyasi partinin tutup tutmayacağı sorusuna. Bu soruyu doğru, yani yerli yerince cevaplandırmak için önce dünya sisteminin bir dönüşüm evresi yaşayıp yaşamadığına dikkat etmek gerek. Son evrede işlevsel olacak bir siyasi partiyi sistem bekliyor mu? Şimdilik hayır. Türkiye'de sistemin isterlerine cevap verecek parti kısa vadeli bir program içine alınabilecek türden olamaz. Uzun vadeli program nedir?
Türkiye'nin Avrupa Birliği içinde yer alabilecek özelliklere kavuşması için, yani şimdiye kadar bu işin gerçekleşmesi karşısında engel kabul edilen hususların tasfiye ve/veya tesviyesi için gerekli olan siyasi tutumun "yükselen değer" olarak kabulüne müteveccih programdır. Türkiye'de yeni bir siyasi partinin tutması meselesi sistemin böyle bir programı önerdiğiyle ve desteğini esirgemeyeceğiyle sıkı sıkıya bağlantılı.
Yenişafak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder