4 Temmuz 2012 Çarşamba

İSMET ÖZEL YAZILARI -13-

KAPATMA

Bir isim olarak "kapatma"nın aşağıdaki beş mânâya geldiğini hatırlamanın vaktidir. Sözlüklerden istifade ederek bu karşılıkları sıralamaya kalkıştığımızda aldığımız sonuç şöyledir: 1. Kapatmak işi. 2. Kapatılmış, tevkif olunmuş. 3. Bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, metres. Bir adam tarafından bir yere yerleştirilerek başkalarıyla münasebeti kesilmiş fahişe: O, filâncanın kapatmasıdır. Evli değildir, lâkin bir kapatması vardır. 



"Kapatmalarım da nikâhlım kadar beni başkasından kıskanırlar." -Hüseyin Rahmi Gürpınar. 3. Müzayedeye konmayıp gizlice alınmış, el altından bir adama ayrılmış (eşya). 4. Yolsuz olarak değerinden aşağı elde edilmiş (mal). 5. Basketbolde, elinde top olmayan bir oyuncunun ilerlemesine engel olma. Siyasi planda bu karşılıklardan hangisi kamuoyunu ilgilendiriyor? -Kapatmak işi. Gerçekte, siyasetin gerçeği içinde bizi bu karşılıklardan hangisi daha çok ilgilendirmelidir? -Fahişenin kapatılması. Lâtife yaptığımı sanmayın. Demokrasi tarihimizin en önemli olayı budur. Oy sahiplerinin siyasi partilere kapatmalık yapmasıdır.

Tek parti dönemi sona erer ermez siyasi partiler oy sahiplerini, oy verecek insan bloklarını nasıl kapatacaklarının hesabını yaptılar. Ceplerinden sigara paketini çıkarıp "Bu sigarayı beş kuruşa içeceksiniz!" diye haykırdılar. Asıl büyük kapatma 27 Mayıs 1960'tan sonra ortaya çıktı. Demokrat Parti ölmüş, öldürülmüştü. Metresini kim kapatacaktı? İsterseniz Yeni Türkiye Partisi'ne karşı müzayedeyi Adalet Partisi kazandı deyiniz; ama isterseniz oy sahiplerinin el altından Adalet Partisi'ne peşkeş çekildiğini de ileri sürünüz, kapatılan kapatanın kapağı altında kalmıştır. Bir diğer büyük kapatma da 12 Eylül 1980 sonrasında "dört eğilimi birleştirmek" yaftası altında gerçekleşti. Siyasi partilerin kendilerine kapatma arama çabaları sebebiyle yarım asrı aşan Türk demokrasi tecrübesi bir siyasi olgunlaşma süreci niteliği kazanamadı. Oy vermiş ve oy verecek insan blokları siyasi partiler tarafından fahişe muamelesine tâbi tutuldular. Oy sahipleri bir idealin takipçileri asla değildi. Onlar tasfiye edilmiş bir önceki etkin siyasi ajanın (partinin?) açıkta kalan metresiydi sadece. 

Önümüzdeki günler yeni bir ve birçok kapatmalara sahne olacağa benziyor. Artık bir mirası paylaşma derdiyle meşgul olmayacak siyasi partiler. Çünkü millet olarak DP gibi geniş destek bulmuş bir partinin cenazesinden dönüyor değiliz. Siyasi partiler çeşitli eğilimdeki bloklara parsa toplatmak gibi bir taktik gütmeyi de akıllarına getirmeyecekler. Çünkü devlet 12 Eylül öncesinde silahlandırılmış birçok fırsatçıyı 12 Eylül sonrasında farklı ve silâhsız elde edilecek fırsatlara sevk etmek gibi bir sorunu çözme zorluğuyla karşı karşıya değil. Daha tuhaf olan şu ki yeni kapatma ve kapatmalar bundan sonra siyasi partileri siyasi partilerin kapatmaları şimdiye kadar kullana geldiğinden daha çok kullanmaya müsait. 

Yenişafak6 Ocak 2001

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder